Sayfalar

4 Aralık 2020 Cuma

Milföy Simit


Merhabalar,
Uzum bir aradan sonra tekrar güzel bir tarifle sizlerleyim.
Pandemiden dolayı bol bol evdeyiz şu günlerde ve yapacak pek de birşey olmayınca mutfakta geçiyor günün büyük bir kısmı 😊
Zaten bana mutfakta olmak terapi gibi geliyor kendimi iyi hissediyorum birşeyler üretince..
Hâl böyle olunca da değişik tarifler arayışına giriyorum..

Hafta sonu kahvaltımıza da bu şirin pratik ve bir o kadar lezzetli simitleri yaptım.
Bol susamlı çok nefisti tadı gerçekten.
İster kahvaltıya ister 5 çayına iaterseniz de çat kapı gelen misafirleriniz için yapabilirsiniz.
Hayat kurtarıyor benden söylemesi.
Ben buzdolabımda mutlaka bir paket milföy bulundururum. Bazen tatlı bazen de tuzlu tarifler yaparım elimin altında hep vardır yani😊👌🏼
Tavsiye ederim size de...
Haydi geçelim mi tarifimize,




SİMİT MİLFÖYLER
Malzemeler :
3 adet milföy hamuru
Kaşar peyniri, (siz dilediğiniz harçla yapabilirsiniz. Patatesli, sosisli, sucuk kaşarlı, pastırmalı gibi...)
1 kase susam
2 yemek kaşığı pekmek
1 çay bardağı su

Yapılışı :
Milföyler buzdolabından çıkartıp çözülmesi için 10 dk kadar bekleyelim. Biz bu arada iç malzememizi hazırlayalım.
Ben kaşar peyniri ile yaptım. Küçük küçük doğradım. Fırını da onceden 180 'C ye ayarlayıp ısıtalım. Dikdörtgen şeklindeki milföylerimizi ortadan ikiye bölelim. Kare olan milföyün dört köşesine harçtan bir miktar koyup üzerine de diğer milföyü yerleştirelim. Bıçakla artı şeklinde keselim. Kestikten sonra elimizle hamurların kenarlarına hem harcımız çıkmasın, hem de hamurlarımız güzel kabarsın kenarları  açılmasın diye hafifçe bastıralım.
Daha sonra bir kaseye pezmezi ekleyip içine su ilave edip hafifçe karıştırıp seyreltelim. Başka bir kaseye de susam koyalım.
Hazırladığımız milföylerimizi önce pekmezli suya , daha sonra da susama bulayıp yağlı kağıt serdiğimiz tepsimize yerleştirelim.
Önceden ısıttığımız fırında yaklaşık 15 dk kadar milföylerimiz kızarana kadar pişirelim.
Sıcak servis yapalım.
Toplamda 12 adet çıkıyor, siz dilerseniz kullanacağınız milföy adedine göre sayınızı arttırabilirsiniz.
Deneyecek olanlara şimdiden afiyet olsun.

Beni instagram ve facebook tan da takip edebilirsiniz.

İnstagram :
https://instagram.com/fatma_damyan

Facebook :
https://www.facebook.com/profile.php?id=1711582567
.
Hepinize sağlıklı ve mutlu bir gün diliyorum.
Kucak dolusu sevgiler 💐

#milföybörek #pratikbörek #kolaytarifler #milföysimittarifi #simit #kahvaltıalternatifi #fatmadamyan #foodblogger #breakfast  

25 Haziran 2020 Perşembe

Nedir Bu Açık Süt Modası?

Erken uyumayı deniyorum bir süredir. E tabi vücut alışmış geç saate, hemen uyum sağlayamadı. Ben de bu yüzden tıpkı çocukluğumdaki gibi ballı süt içmeye başladım. Normalde çok fazla süt içme alışkanlığım yoktu. Halbuki severim de. Neyse işte her akşam süt içmeye başlayınca haliyle markette de alışveriş sepetime daha fazla süt eklemeye başladım. 



Tam da bununla ilgili bir hikaye anlatacağım size…
Dün markette yine süt reyonunda seçim yapmaya çalışırken yakınımda bir kadın belirdi ve kınayan gözlerle bir bana, bir de elimdeki ambalajlı süte baktı. Ben de dayanamam böyle durumlarda, hemen bir sıkıntı mı var diye sordum. Meğer hanımefendi kutu süt almama takılmış.  Doğal ve organik sütler açıkta satılırken, neden marketten kutu süt aldığımı sordu. Sağlığımız konusunda bu kadar hassasken; ben de ambalajlı ve açık sütler hakkında bildiklerimi tek tek açıklamak istedim. 

1- Açık sütler doğal ve organik değildir. Organik sertifikası olmayan hiçbir gıda için organik diyemeyiz.
Piyasada çeşitli markalarla satılan açık sütler var. Bunlar hangi denetimlerden geçiyor, hangi koşullarda üretiliyor bilmiyoruz. Çünkü açıkta satılan sütler denetlenmeyen kayıt dışı sütler. Kaynağını bilmediğiniz, denetimden geçmeyen bir süte doğal denilemez.
2- Ambalajlı sütler katkı maddesi eklenmeden kutulandığından sağlıklıdır.Çiğ sütler tüm dünyada ambalajlanmadan önce ısıl işlemden geçirilir. Böylece insanlarda ciddi hastalık riski oluşturabilecek etkenler sütten tamamen uzaklaştırılır. Açıkta satılan sütler herhangi bir işlemden geçmediği için bu ciddi sağlık riski her zaman var.  
3- Çiğ olarak tüketime sunulan açık sütlerde soğuk zincir sağlanamadığından, tüketiciye ulaşana kadar geçen taşıma sürecinde bakteriler çoğalır.
4- Açık sütler alındıktan sonra evde uzun süre kaynatılır. Bu kaynatma esnasında vitamin ve besin kaybı yaşanır. 



Ben tabii ayaküstü kısaca tüm süreci anlattım hanımefendiye. Ki bunları bilmek için uzman olmaya gerek olmadığını, kısa bir araştırmayla ve biraz daha bilinçlenerek bu bilgilere kolayca ulaşabileceğini vurguladım. Ön yargıları kırıldı ve konuşmanın sonunda bana hak verdi. Söylediklerim hanımefendide ne kadar etkili olmuştur, açık süt alma alışkanlığından vazgeçebilir mi bilmiyorum ama en azından bir kişiye daha, doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi verdiğim ve sağlık gibi önemli bir konuda bu yanlışların ne tür tehlikeler barındırdığını anlattığım için mutluyum. Bir yandan da insanlara, araştırmadan etmeden körü körüne bir şeylere inandıkları için de kızıyorum.  Tüm dünyada olduğu gibi, ısıl işlemden geçen ve besin kaybına uğramayan kutu sütlerden güvenle tüketmek varken, macera aramak neden gerçekten anlamıyorum. 
Siz siz olun, bilmediğiniz sütleri kullanmayın. Güvenli ve denetimli, ambalajlı sütün rahatlığını bırakıp macera aramayın. Benden söylemesi. 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

24 Eylül 2019 Salı

Sütün Yararı ve Süt Tüketimi Üzerine Biraz Konuşalım


Starbucks'ta kahve sırasında beklerken siparişlere kulak kesildim biraz. Bir tanesi içeceğini yağlı sütle isterken, üstünde taytı, kolunda spor çantasıyla sporda ne yaptığını yanındaki arkadaşına detaylı olarak anlatan hanımefendi ise yağsız sütlü Americano istedi. Düşündüm düşündüm, ne ara bu kadar çeşit çıktı? Sahi eskiden bu kadar süt çeşidi mi vardı?

Yağlı süt, yağsız süt, badem sütü, soya sütü, organik süt derken çeşitler artıyor da artıyor. Artıyor ama biz bilinçli mi tüketiyoruz? Yağlı sütle yağsız süt arasındaki farkı örneğin, ne kadar biliyoruz?

Yağlı Süt, Yağsız Süt, Yarım Yağlı Süt...
Belki siz de dikkat etmişsinizdir, marketlerde gördüğümüz sütler, yağ oranlarına göre 3 farklı şekilde sunuluyor:

Tam yağlı sütler: Yağ oranı azaltılmamış, enerji miktarı korunmuş sütlerdir. Tam yağlı sütler, %3 ila %3,4 oranında yağ içerir.
Yeterli ve dengeli beslenme için yeterli miktarda yağın da gıdalarla birlikte alınması gereklidir. Süt yağı önemli bir enerji kaynağıdır. Aynı zamanda laktozun en iyi şekilde kullanımını ve vücut için gerekli olan A, D, E, K vitaminlerinin taşınmasını sağlar.

Yarım yağlı sütler: Yarım yağlı sütler, tam yağlı sütteki yağın azaltılması ile, hiçbir koruyucu katkı maddesi kullanılmadan üretilir. Yarım yağlı sütler genellikle %1 - %2 oranı arasında yağ içerir.

Yağsız/ekstra light sütler: 0,15% ve altı  yağ oranına sahip sütlerdir. Normal sütten daha az kaloriye sahip olduklarından, özellikle kilo kontrolü amacıyla kullanılır ve kalp-damar hastalarının tercih etmesi önerilmektedir.

Light Süt Ürünleri Sağlığa Zararlı mı?
Geçenlerde bir arkadaşım, light sütün zararlı olduğuna dair bir şeyler duyduğunu söyleyince başladım araştırmaya. Çünkü light sütün zararlı olduğu şehir efsanesi, sütle ilgili doğru bilinen yanlışlar arasında başı çekiyor neredeyse. Ben de bu yüzden bayağı bir kaynak okudum, hepsi de aynı şeyi söylüyordu; hayır, light süt zararlı değil. Sütteki "light" ibaresi, sütün içindeki enerji değerinin diğer süt ürünlerine göre az olduğunu göstermek için kullanılıyor.

Siz Hangi Sütü Tercih Etmelisiniz?
Bu kişiye göre değişken bir durum. Dolayısıyla bir rahatsızlığınız yoksa veya doktorunuz tarafından uyarılmadıysanız, kilo koruma veya kilo verme gibi bir amacınız yoksa normal yağlı yani tam yağlı süt tüketebilirsiniz. Ancak doktorunuz uyardıysa, bir rahatsızlığınız varsa veya kilonuza dikkat ediyorsanız, kalori hesabı yapıyorsanız yarım yağlı veya yağsız sütleri tüketebilirsiniz.

10 Temmuz 2019 Çarşamba

YUMURTALI GEVREK



Merhabalar sevdiklerim,
Uzun zamandır bloğa yzaı yazmadığımı farkettim. Biraz tembellikten biraz yoğunluktan biraz da instagrama ağırlık vermemden kaynaklı uzak kaldım buralardan. Ama size harika bir tarifle geldim :) arayı kapatıp telafi edicem o boşluğu söz :)
Biz Egeliler gevrek deriz ama diğer şehirlerde simit olarak geçiyor ismi.
Sabah kahvaltılarının baştacıdır çıtır çıtır kızarmış olanı...
Ama ben her öğünde yüiyebilirim o derece seviyorum gevreği, yanına tek ihtiyacı tulum peyniri ve taze demlenmiş çay...
Arada bu lezzeti ikiye katlıyor ve bu tarifi yapıyorum. Ev halkı bayılıyor  :)
Tavsiye ederim mutlaka deneyin. Hem sıradanlığın dışına çıkarıyor olaya farklı bir boyut katıyoruz, hem de sunumuyla da puanları topluyoruz :) Kahvaltıya misafiriniz mi gelecek işte size nefis sunumlu bir kahvaltı alternatifi...



İster hafta sonu isterseniz de hafta içi kahvaltınızı taçlandırmak için pratik bir şekilde hazırlayabileceğiniz nefis bir tarif...

Yumurtalı gevreğinizin içerisine istediğiniz malzemeyi ekleyebilirsiniz. Ben sucuklu kaşarlı yaptım harika oldu. Tarifi hemen paylaşıyorum, siz damak zevkinize uygun şekilde hazırlayabilirsiniz.
Fikir benden, yorum sizden :)
Kendinizi şımartın ve bu leziz kahvaltılıkla kesinlikle tanışın.



YUMURTALI GEVREK

Malzemeler:

1 adet gevrek (simit)
2 yumurta
Sucuk
Kaşar peyniri
Tereyağı
Karabiber ve tuz

Yapılışı:

Gevreğimizi ortadan yatay şekilde keselim. Yumurtanın beyazını ayrı bir kaseye alıp içine küp küp doğradığımız sucuk ve kaşar peynirlerimizi ekleyelim. Tavaya tereyağını ekleyip eritelim gevreği üzerine koyup biraz ısıtalım. Ocağımız kısık ateşte olsun püf noktası burada. Ardından sucuklu karışımı dökelim üzerine. Dökerken gevreğimizi hafifçe elimizle bastıralım. Kenarlarından taşmasın. İçi biraz piştiğinde ayırdığımız sarıyı da ekleyelim. Karabiber, tuz ve isterseniz sunumda üzerine çok az pul biber ilave edebilirsiniz.
Afiyet olsun şimdiden deneyecek olanlara ...