Sayfalar

28 Mart 2013 Perşembe

MUZLU RULO PASTA


Herkese Günaydın,
Bugün sizlerle daha önce hiç denemediğim bir pasta tarifini paylaşıyorum. Uzun zamandır yapmayı istiyordum. Nihayet dün yaptım. Çok da güzle oldu. Başlarda bazı tereddütlerim vardı. Acaba rulo yaparken çatlar mı kırılır mı diye ama püf noktalarını tam olarak uyguladım ve sonuç gayet başarılı oldu :)))
Yapmak isteyenlere gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum...
Hemen tarife geçiyorum :)



Malzemeler: 
4 yumurta (oda ısısında olmalı)
1 su bardağı toz şeker,
1 su bardağı un,
1 pkt Dr. Oetker hamur kabartma tozu,
1 pkt Dr. Oetker vanilya,

Kreması:
2 su bardağı süt,
5 çorba kaşığı toz şeker (azaltıp, çoğaltabilirsiniz)
1 çorba kaşığı un,
1 çorba kaşığı mısır nişastası,
1 çorba kaşığı tereyağı,
1 pkt Dr Oetker vanilya,

İçi için: 
2 adet muz ve 1 avuç damla çikolata

Üzeri için: 
1 pkt Dr Oetker sade krem şanti
1 su bardağı soğuk süt,
hindistan cevizi,
damla çikolata



Yapılışı:
Öncelikle yumurtaları ve şekeri mikser ile 10-15 dk iyice mayonez kıvamına gelinceye kadar çırpalım. Bu 1. püf noktamız...
Daha sonra karışıma elediğimiz unu, kabartma tozunu ve vanilyayı ekleyip biraz daha çırpalım.
Fırın tepsimize yağlı kağıt serip harcımızı içine yayalım. Spatul ile her yerine eşit dağılmasını sağlayalım.
10 dk önceden ısıttığımız 180 'C lik fırında yaklaşık 15 dk üzeri hafif pembeleşene kadar pişirelim. Ben turbo ayarda 15 dk pişirdim. Siz kendi fırın ayarınıza göre kontrollü pişiriniz...
Kekimiz fırındayken, kremamızı pişirelim. Bir tencereye süt, şeker, un ve nişastayı koyup tel çırpıcı ile kıvam alana kadar karıştırarak pişirelim.
Üzeri göz göz olunca ocaktan alıp içine vanilya ve tereyağını ekleyip yap eriyene kadar karıştıralım. Soğumaya bırakalım.
Fırından çıkardığımız keki ilk sıcaklığı geçinceye kadar 5 dk bekletelim. Daha sonra yağlı kağıdı ile birlikte rulo yapıp bu şekilde soğumasını bekleyelim.
Soğuyan kekimizi yağlı kağıttan dikkatlice ayıralım. Kremayı kekin her yerine gelecek şekilde sürelim. 2 adet muzu uzun kenarına yerleştirelim. Damla çikolata serpiştirelim. Ve rulo yapalım.
Rulonun kenarlarından birer parmak keselim. Krem şanti ile düzgün kaplanması için. Servis tabağına alalım. Dışı için süt ve krem şantiyi mikserle katı kıvam alana kadar çırpalım. Spatul yada bıçak yardımıyla rulonun etrafını krem şanti ile kaplayalım. Üzerine bolca hindistan cevizi serpiştirip damla çikolata ile süsleyelim.
Buzdolabında 4-5 saat bekletelim. Dilimleyerek servis yapalım.
Afiyet Olsun...

NOT: Ben servis tabağımın kenarlarına birer parça yağlı kağıt seriyorum. Sonra krem şanti ile kaplıyorum pastamı. Kaplama işlemi bittikten sonra da yanlardaki kağıtları alıyorum ve servis tabağım temiz kalıyor :))

27 Mart 2013 Çarşamba

YUMURTALI İRMİK HELVASI

Merhabalar,
Yine güzel ve çok lezzetli bir irmik helvası tarifiyle karşınızdayım. Geçtiğimiz Cuma günü apartmandaki komşularımla bende toplandık. Rengi ve miss gibi kokusuyla güzel helvayı yaptım komşularıma. Çok beğenildi ve hemen tarifi istendi. Çok değişik ve güzel bir tarif. Mutlaka denemenizi tavsiye ederim.



Malzemeler:
1 su bardağı irmik,
1 su bardağı toz şeker,
1 su bardağı süt,
yarım su bardağı sıvıyağ,
3 yumurta (toplamda 1 su bardağına eş olması gerekiyor)
1 pkt Dr. Oetker vanilya

Not: Yumurta 2 adette olabilir. O zaman su bardağına 2 yumurtayı kırıp geri kalanını süt ile tamamlayabilirsiniz :))))



Yapılışı:
Tencereye sıvıyağı, şekeri,sütü ve yumurtaları ekleyip mikser ile iyice çırpalım. Sonra üzerine irmiği ilave edip ocağın altını kısık ateşe ayarlayıp sürekli karıştırmak suretiyle pişirelim.
Helva kıvamına geldiğinde ocağın altını kapatıp vanilyayı ekleyelim ve karıştıralım. Tencerenin kapağına havlu kağıt serip dinlenmeye bırakalım.
Servis tabaklarına alıp üzerine tarçın serpelim.
Sıcak servis yapalım :)))
Afiyet Olsun...

26 Mart 2013 Salı

BENDE MİM' LENDİM :)


 

Merhaba sevgili dostlarım,
Uzun zamandır yazmam gereken bu postu bugün sizlerle paylaşıyorum nihayet...
Çok sevdiğim blog arkadaşım http://lezzetdansi.blogspot.com/ bloğunun sahibi sevgili Sibel beni de mimledi :))
Bu ilk mimlenişim ve inanın çok sevindim ama bir türlü yayınlama imkanım olmadı... Kısmet bugüneymiş diyorum ve hemen ankete geçiyorum...
Kendisine çok teşekkür ediyorum :))))
Sevgiler gönderiyorum...

1.)Şimdiye kadar gezdiğiniz yerler içinde en çok nereyi ve nesini beğendiniz? 
     Yurtiçi, yurtdışı farketmez.
Cevap: Şimdiye kadar eşim sayesinde pek çok yer gezdim fakat en çok beğendiğim yer ANTALYA oldu. 
Orada Paloma otelde kalmıştık ve şehri inanılmaz çok beğenmiştim. Düden Şelalesine bayılmıştım. İnanılmaz güzel bir yer... 
Gitmeyi düşünenlere kesinlikle tavsiye ediyorum...

2.) Hobiniz ile ilgili bir puf noktası paylaşır mısınız bizimle.( dikiş, aşçılık vs)
Cevap: Hobim yaklaşık 3 yıldır mutfak :) Daha öncesinde Bornova Belediyesinde Türk Sanat Müziği Korosunda Solist'lik yaptım. 4 sene çeşitli yerlerde, konserlerde görev aldım. Benim için inanılmaz bir deneyimdi. Çok keyifliydi. Hatta bir zamanlar ud dersi almıştım. Ara sıra amatörce de olsa çalıyorum.
Şimdi sadece mutfak ile ilgileniyorum. Bana terapi gibi geliyor zamanın nasıl geçtiğini hiç anlamıyorum :) Mutfağa girdiğim anda çok mutlu oluyorum. İnanılmaz keyif veriyor bana...

3.) En memnun kaldığınız makyaj malzemeniz nedir?
Cevap: Kısaca hepsi diyebilirim.....

4.) En beğendiğiniz film ve konusu nedir?
Cevap: Yeşil Yol ve Piyanist
                 
Edgecomb, hikayesini anlatırken bir huzur evinde yaşamaktadır ve hapishanedeki görevinin üzerinden yıllar geçmiştir. Edgecomb'un hapishanedeki görevi, hücrelerinden alınan idam mahkümlarını, elektrikli sandalyenin bulunduğu ölüm odasına kadar olan bir millik yeşil yoldan götürmektir. Edgecomb yıllar boyunca bu yoldan sayısız idam mahkümu nakleder. Ama hiçbirisi onu John Coffey kadar etkilemez. Oldukça iri yarı biri olan Coffey, iki küçük kızı öldürmek suçundan idama mahküm olmuştur. Ürkütücü görünümünün aksine oldukça duygulu ve karmaşık bir iç dünyası olan Coffey, bazı doğa üstü güçlere sahiptir. Edgecomb'un ona gerçekten suçlu olup olmadığını sormasıyla aralarında diyolog başlar. Edgecomb, artık hiç beklenmedik yerlerde mucizelerin olabileceğine inanmaktadır.

PİYANİST

2002 yılında Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye alan ve en iyi film dalında Oscar’a aday olan Piyanist, İkinci Dünya Savaşı sırasında Varşova gettosunda saklanarak hayatta kalmayı başaran Yahudi piyanistVladislav Szpilman’in gerçek hayat öyküsünü anlatıyor. Almanlar Polonya’yı işgal ettiğinde yirmi sekiz yaşında olan Szpilman, ülkesinin önde gelen genç yeteneklerinden biri olarak Varşova Radyosu’nda çalışmakta, bir yandan da konserler vermekte ve bestecilik yapmaktadır. İşgal sonrasında yaşam alanları gittikçe kısıtlanan Yahudiler, trenlere bindirilerek toplama kamplarına yollanmaya başladıkları zaman, Szpilman önceden tanıdığı bir görevli tarafından sıradan çıkarılır. Tüm ailesi kamplarda yitiren Szpilman (burada Polanski’nin de annesinin Auschwitz’te öldüğünü ve babasının Mauthausen kampından kurtulduğunu belirtmekte yarar var), savaşın sonuna kadar çeşitli Polonyalılar tarafından korunarak, sıklıkla açlıktan ölüm sınırında, Varşova’nın kurtarılmasını bekler. Daha önce Spielberg’in “Schindler’in Listesi”ni yönetmen teklifini reddeden usta Polonyalı yönetmen Roman Polanski’nin, Szpilman’la aynı dönemlerde yaşamını sürdürme mücadelesi verdiği için, filmi büyük bir duyarlılıkla kotardığı söyleniyor. “Piyanist” kaçırılmaması gereken bir film.

5.) Sizce okuduğunuz en güzel kitap hangisiydi ?
Cevap: Kar Altındaki Ateş
1992 yılında, Tibetli rahip Palden Gyatso, Tibet’i işgal eden Çinli güçler tarafından otuzüç yıllık hapis hayatından sonra salıverildi. Kaderinden başka bir şeye güvenemeden, Himalaya’ları geçerek Hindistan’a kaçtı. Bu etkileyici eser, Palden Gyatso’nun Çinlilerin işgali altındaki Tibet halkının çektiği inanılmaz acıları anlatan gerçek bir yakın çağ tanıklığıdır.

6.) Şu an ne olsa sizi çok mutlu ederdi ?
Cevap: Babacığım yanı başımda olsaydı dünyanın en mutlu kişisi olurdum. Onu çok özlüyorum.
Mekanın cennet olsun canım babam. Elbet bir gün buluşacağız. . .

7.) Seni en sinirlendiren şey?
Cevap: Riyakarlık, yalan ve samimiyetsizlik. . .

8.) Bugünlerde favori kıyafet kombininiz?
Cevap: Tayt /tunik yada kot /gömlek :))

9.) Sevdiğin işi mi yapıyorsun? Hayır ise ne yapmak isterdin?
Cevap: Şu an evde çalışıyorum ve vaktimin çoğunluğunu kızım ile geçiriyorum.
Küçük şirin bir dükkan açıp orada ev yapımı ürünlerimi sunup, sevdiklerimle paylaşmayı çok isterdim...


10.) Bu aralar en çok dinlediğiniz şarkı?
Cevap: Aslında ben genelde TRT Radyo Sanatçılarından TSM şarkılarını dinlerim,
fakat bu sıralar ; Mustafa Ceceli / Sevdiğim

11.) Ayrılmaz parçan?
Cevap: Kızım Elif :)

Sabırla okuduğunuz için çok teşekkür ediyorum :)))

25 Mart 2013 Pazartesi

PIRASA MÜCVERİ


Merhabalar,
Güzel bir haftaya başladık. İzmir' de hava çok ama çok güzel. Sizlere harika bir mücver tarifiyle geldim. Sık sık yaptığımız kabak mücverin dışında değişik bir lezzet yakalamak isterseniz işte bu tarif tam size göre....
Biz ailecek çok beğendik... Hele kızım daha yeni sıcak sıcakken soğumasını sabırsızlıkla bekleyip 4-5 tane yedi:))))
Mutlaka denemenizi tavsiye ederek tarifime geçmek istiyorum...

Malzemeler:
2-3 pırasa,
1 havuç,
1 çorba kaşığı zeytinyağı,
2 yumurta,
50 gr beyaz peynir,
1,5 çorba kaşığı mısır unu,
2 çorba kaşığı un,
8-10 dal ince kıyılmış maydanoz
Yarım demet ince kıyılmış dereotu,
değirmenden taze çekilmiş karabiber,
tuz

Kızartmak için : Sıvıyağ



Yapılışı:
Öncelikle pırasaları güzelce yıkayıp minik minik doğrayalım. Havucu rendeleyelim. Tavaya 1 çorba kaşığı zeytinyağını ekleyip pırasa ve havuçları soteleyelim. Ilımayası için bekletelim.
Bir kaba un, mısır unu, yumurta, dereotu, maydanoz, peynir, baharatları ve ılıyan havuç-pırasa harcını ekleyip karıştıralım. 
Buzdolabında 30 dk bekletelim. Tavaya sıvıyağı koyup ısıtalım. Kaşıkla harçtan alıp kızgın yağda arkalı önlü nar gibi olana kadar kızartalım.
Havlu kağıt serdiğimiz servis tabağına alıp, sıcak servis yapalım...
Afiyet Olsun.