Sayfalar

YAŞAMA DAİR... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
YAŞAMA DAİR... etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

10 Nisan 2013 Çarşamba

NURLAR İÇİNDE UYU ŞULE'cim....

Bugün sizlere keyifli, güzel sözlerle merhaba demeyi çok isterdim...
Fakat acımız çok büyük. Hala şoktayım. İnanamıyorum bu zamansız ayrılığa...
Eşimin amcasının gelini  canım arkadaşım Şule SAVCI DAMYAN yaklaşık bir aydır ağır gribal enfeksiyon geçiriyordu. Üstelik de hamileydi. Hamile olduğu içinde bebeğine zarar vermesin diye çok dikkat ediyordu. Fakat durumu daha da kötüleşti. Soluk alması güçleşti.
İyice ağırlaşan Şuleyi eşi Cüneyt Damyan Amerikan Hastanesine yatırdı. Çok uzun ve sıkıntılı bir dönem geçirdi. Doktorlar akciğerlerin iflas ettiğini belirtti, çünkü artık grip zatürreye çevirmişti.
Bir de doğum sancısı tutan Şulemiz, bebeğini doğurdu fakat bebek de çok fazla dayanamayıp hayatını kaybetti. 
Maalesef ki dün de canımız, birtanemiz Şule'miz yaşam savaşında yenik düştü. Oysa eşi ve 2,5 yaşındaki kızı Ada'yla çok mutlu olacaklardı. Henüz çok erkendi yaşanacak çok güzel günleri vardı ve daha 33 yaşındaydı.
Acımasız hayat onu hayatının baharında söküp aldı sevdiklerinden.
Abisi (Muhteşem Yüzyılın Yapımcısı) Timur SAVCI, eşi Cüneyt DAMYAN ve ailesi perişan.
Allah kimseye böyle acı yaşatmasın. Sabırlar diliyorum.
Mekanın cennet olsun güzel anne, güzel insan. . . 
Bize böyle veda etmemeliydin, hani söz vermiştin eşine....
Olmadı Şule olmadı sonu böyle bitmeyecekti bu hikayenin...
Nurlar içinde uyu. . .
Seni hiç ama hiç unutmayacağız... 



Seni hep gülen yüzünle hatırlayacağız . . .




Ana haber yayın arşivi...

http://tvarsivi.com/player.php?y=15&z=2013-04-09%2019:36:00

http://www.haberedikkat.com/Haberler/72594/timur-savcinin-kardesinin-cenazesi-dun-kaldirildi?fb_action_ids=3030794184811&fb_action_types=og.likes&fb_source=aggregation&fb_aggregation_id=288381481237582

http://www.beyazgazete.com/video/anahaber/star-tv-62/2013/04/10/timur-savci-nin-aci-gunu-izle-397503.html

http://www.iha.com.tr/timur-savcinin-aci-gunu-271600-haber

10 Kasım 2012 Cumartesi

SEN RAHAT UYU ATAM ....


Atatürk’ün ilk hastalık belirtisi 1937 yılında ortaya çıktı 1938 yılı başlarında Yalova’da bulunduğu sırada, ciddî olarak hastalandı Buradaki tedavi olumlu sonuç verdi Fakat tamamen iyileşmeden Ankara’ya yaptığı yorucu yolculuk, hastalığının artmasına sebep oldu
Bu tarihlerde Hatay sorununun gündemde olması da onu yormaktaydı Hasta olmasına rağmen, Mersin ve Adana’ya geziye çıktı Kızgın güneş altında askerî birliklerimizi teftiş edip tatbikat yaptıran Atatürk, çok yorgun düştü Ülkü edindiği millî dava uğruna kendi sağlığını hiçe saydı Güney seyahati hastalığının artmasına sebep oldu 26 Mayıs’ta Ankara’ya döndükten sonra tedavi ve istirahat için İstanbul’a gitti Doktorlar tarafından, siroz hastalığı teşhisi kondu Deniz havası iyi geldiği için, Savarona Yatı’nda bir süre dinlendi Bu durumda bile ülke sorunlarıyla ilgilenmeye devam etti İstanbul’a gelen Romanya kralı ile görüştü Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti 4 Temmuz 1938′de Hatay Antlaşması’nın yürürlüğe girmesi Atatürk’ü çok sevindirip moralini düzeltti.

Temmuz sonlarına kadar Savarona’da kalan Atatürk’ün hastalığı ağırlaşınca Dolmabahçe Sarayı’na nakledildi Fakat hastalığı durmadan ilerliyordu O’nun hastalığını duyan Türk halkı, sağlığıyla ilgili haberleri heyecanla takip ediyor, bütün kalbiyle iyileşmesini diliyordu Hastalığının ciddiyetini kavrayarak 5 Eylül 1938′de vasiyetini yazıp servetinin büyük bir kısmını Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarına bağışladı
Ekim ayı ortalarında durumu düzelir gibi oldu Fakat, çok arzuladığı hâlde, Ankara’ya gelip cumhuriyetin on beşinci yıl dönümü törenlerine katılamadı 29 Ekim 1938′de kahraman Türk Ordusu’na yolladığı mesaj, Başbakan Celâl Bayar tarafından okundu “Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferlerle beraber medeniyet nurlarını taşıyan kahraman Türk ordusu!” sözü ile Türk Ordusu’nun önemini belirtmiştir Yine aynı mesajda “Türk vatanının ve Türk’lük camiasının şan ve şerefini, dahilî ve harici her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni, her an ifaya hazır ve amade olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam bir inan ve itimadımız vardır” diyerek Türk Ordusu’na olan güvenini belirtmiştir
Atatürk 1 Kasım 1938′de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılış töreninde de bulunamadı Hazırladığı açılış nutkunu Başbakan Celâl Bayar okudu Atatürk bu nutkunda ülkenin imarı, sağlık hizmetleri ve ekonomi konularındaki faaliyetleri açıkladı Bundan başka eğitim ve kültür konularına da temas edip gençliğin millî şuurlu ve modern kültürlü olarak yetişmesi için İstanbul Üniversitesi’nin geliştirilmesi, Ankara Üniversitesi’nin tamamlanması ve Van Gölü civarında bir üniversitenin kurulması için çalışmaların yapıldığını belirtti Türk Tarih ve Türk Dil kurumlarının çalışmalarından duyduğu memnuniyeti açıkladı Ayrıca Türk gençliğinin kültürde olduğu gibi spor sahasında da idealine ulaştırılması için Beden Terbiyesi Kanunu’nun uygulamaya konulmasından duyduğu memnuniyeti belirtti Atatürk, ölümüne kadar memleket meselelerinden bir an olsun uzak kalmamıştı.
Atatürk’ün hastalığı tekrar şiddetlendi 8 Kasımda sağlığıyla ilgili raporlar yayımlanmaya başlandı Bütün memleketi tekrar derin bir üzüntü kapladı Her Türk’ün kalbi onun kurtulması dileğiyle çarpıyordu Ancak, kurtarılması için gösterilen çabalar sonuç vermedi ve korkulan oldu Dolmabahçe Sarayı’nda 10 Kasım 1938 sabahı saat dokuzu beş geçe, insan için değişmez kanun, hükmünü uyguladı Mustafa Kemal Atatürk aramızdan ayrıldı
Bu kara haberle, yalnız Türk milleti değil, bütün dünya yasa büründü Büyük, küçük bütün devletler onun cenaze töreninde bulunmak üzere temsilciler göndererek, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusuna karşı duydukları derin saygıyı belirten mesajlar gönderdiler
16 Kasım günü Atatürk’ün tabutu, Dolmabahçe Sarayı’nın büyük tören salonunda katafalka konuldu Üç gün üç gece, gözü yaşlı bir insan seli ulu önderine karşı duyduğu saygı, minnet ve bağlılığını ifade etti
Cenaze namazı 19 Kasım günü Prof Şerafettin Yaltkaya tarafından kıldırıldı On iki generalin omzunda sarayın dış kapısına çıkarılan tabut, top arabasına konularak, İstanbul halkının gözyaşları arasında Gülhane Parkı’na götürüldü Buradan bir torpido ile Yavuz zırhlısına nakledildi Büyük Ada açıklarına kadar, donanmamız ve törene katılmak için gelmiş olan yabancı gemilerin eşlik ettiği Yavuz zırhlısı cenazeyiİzmit’e getirdi Burada Yavuz zırhlısından alınan cenaze, özel bir trene kondu Atalarına son saygı görevlerini yapmak üzere toplanan halkın kalbinde derin bir üzüntü bırakarak Ankara’ya getirilmek üzere hareket edildi Atatürk’ün vefatı üzerine cumhurbaşkanı seçilen İsmet İnönü, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, bakanlar, Genelkurmay Başkam, milletvekilleri ile ordu ve devlet ileri gelenleri tarafından karşılanan cenaze, Türkiye Büyük Mîllet Meclisi önünde hazırlanan katafalka kondu Ankara halkı da onun cenazesi önünden saygıyla geçerek son görevini yaptı 21 Kasım 1938 Pazartesi günü, sivil ve askerî yöneticiler ile yabancı devlet temsilcilerinin hazır bulunduğu ve on binlerce insanın katıldığı büyük bir tören yapıldı Daha sonra Atatürk’ün tabutu katafalkta alınarak Etnografya Müzesinde hazırlanan geçici kabre kondu.

Türk milleti daha sonra, bu büyük insana lâyık, Ankara Rasattepe’de bir Anıtkabir yaptırdı 10 Kasım 1953′te Etnografya Müzesinden alınan Atatürk’ün naaşı Anıtkabir’e getirildi Burada yurdun her ilinden getirilmiş olan vatan topraklan ile hazırlanan ebedî istirahatgâhına yerleştirildi.

19 Mayıs 2012 Cumartesi

Kızım ELİF ve ŞAMPİYONLUK keyfi....


Bugün sizlerle yemek tariflerimle değil de güzel kızımla merhaba demek istedim,





Küçük meleğimin şampiyonluk coşkusu mu desem, yoksa aşkı mı desem:))) Babasından görüyor tabii. Zaten evde ne görse aynısını yapmak istiyor. Doktoru sizi rol model alacaktır ona güzel örnekler verin diyor hep.
Şu sıralar evin içinde cimbom cimbom diye dolaşıyor prensesim :))))))
Temmuzun 6 sında 3 yaşını bitirecek inşallah minik sevgilim:))) Onunla zaman nasıl geçiyor hiç ama hiç anlamıyorum. Bir de mutfak ve ev işi derken bir bakmışım akşam olmuş babamız gelmiş:)))) Derken akşam yemeği, üstüne de çay ve tv keyfi... 
Hoooop gün bitti.......
Hımmm şu sıralar bir de tuvalet eğitimimiz gündemde. Hallettik sayılır. TV de her gördüğünde reklamı " anne ben de tamamladım değil mi tulavet eğitimimi " diyor :))))
Çok çabuk büyüyorlar çookkk. O büyüyor bizler yaş alıyoruz. Onlarla olgunlaşıyoruz. 
Güzel kızım seni çok seviyorum annecim. Anneciğimin bir lafı vardır sağolsun. Beni şimdi değil anne olduğunuzda anlıycaksınız diye. Nasıl da doğru bir sözmüş. 



























Neyse ben lafı çok fazla uzattım sanırım,
Sizlerle hep yaptığım yemekleri paylaşıyorum ya bu seferde evdeki biraz yaramaz, biraz inatçı (annesi gibi) bazen annesinin kucağından hiiiiç inmeyen ev kedisi kızımdan bahsetmek istedim :)))))
İyi ki doğmuşsun Elifim ve Rabbim seni iyi ki bize gönderdi:)))))
Sevgiler... 

13 Şubat 2012 Pazartesi

GAMZE SENİNLEYİZ...

Güzel bir insan ve umudunu yitirmekte olan bir anne. Sakın ama sakın umudunu yitirme Gamze. Daha yaşanacak güzel günler var. Allah dermansız dert vermesin insana. Senin çığlığını birçok kişi duydu çok şükür. Ve inanıyorum ki aradığın donörü çok kısa bir zamanda bulacaksın. Küçük Atakanın da o minik ellerinden her zaman olduğu gibi sımsıkı tutacaksın. Onunla daha neler yapacaksınız neler. Anne olmak çok güzel ve kutsal bir duygu. Daha yolun başındasın. Çok gençsin ve hayat dolusun. Bu hastalıkta moral çok önemli. Lütfen kendini bırakma sakın. Biliyorum bunu yapmak güç fakat Atakan için, eşin için, ailen için tüm sevenlerin için güçlü ol Gamze. Sen güçlü ol ki bu meret hastalıkla baş edebilesin. Dayanmalısın. Kemoterapiye de başlayacaksın şimdi. Herşeye ve tüm yaşananlara inat direnmelisin. Allah beni sınıyor diye düşün... Bu sınavı vereceksin Allahın izniyle Gamzecim.
Sen inancını kaybedersen olmaz.. Çünkü sen bir annesin, harika bir annesin hem de...
Anneler güçlü olmaz mı , dimdik ayakta durmaz mı,
İşte sen de dimdik ve güçlü bir şekilde meydan oku bu hastalığa...
Birçok kişi savaştı ve galip geldi, sen de kazananlardan olacaksın buna inan. İnanmak başarmanın yarısıdır...
Seni hiç tanımıyorum ama o gece sesini Okan'ın programında duyunca çok duygulandım. Bende anneyim benimde 32 aylık bir kızım var. Kolay değil hiç kolay değil insan başına gelmeden bilemez diyeceksin haklısın... Ama sen zor olanı başaracaksın Gamze...
Seni seviyoruz, yanındayız ve sana inanıyoruz...
Sana ağlık, sağlık, sağlık dolu günler diliyorum...
Sevgiler.
Fatma DAMYAN...